27 Nisan 2014 Pazar

ALTYAZI

                               
                              



Bu elinizde tuttuğunuz kağıda hepimizin bildiği üzere fanzin denir. Fanzin, dilimize İngilizcedeki “Fanatic” ve “magazine” kelimelerinin ilk ve son harflerinden girmiştir. Bu kelime amacımızın çekirdeğini oluşturuyor. Bizim umudumuz ve amacımız da bu. Benim de birkaç hafta öncesine kadar cahil olduğum bu konu, birkaçımızın iç yaşantısında ve bakış açısında büyük değişimlere yol açacağına inanıyorum.

Bu fanzin yazılırken birçok iç detay göz önünde bulunduruldu. Burada yazısı bulunan hiç kimse birbirini tanımıyor. Evet, bu konuda biraz sorun yaşıyoruz. Kimlik sorunlarımız var. Hiç kimse bizi bilsin istemiyoruz (şimdilik). Bunun yanında kimse bize yazı getirsin de istemiyoruz. Zaten yeterince iyi yazıyorsa biz onu buluruz! Amacımız sadece ve sadece etrafımızda olan olaylara biraz farklı açılardan bakmak. Söyleyemediklerimizi, söyleyemediklerinizi söylemek. Saklanmamız korktuğumuzdan değil, çekindiğimizden değil, sadece okulun hoşgörü seviyesinin bunu kaldıramayacağını bildiğimizden.

Evet, bu elinizde tuttuğunuz kağıt bir “Mesele” ama bizim için değil, sizin için de değil. Sadece onlar için, bu fanzinden rahatsız olanlar için. Bu kabullenilmesi gereken bir gerçek. Bu fanzini eline alıp kabullenmeyenlerde var. Eline bir kalem alıp sevmediği yerlerin altını çizenler var. Buna rağmen cevap verememenin hüznünü yaşıyorlar. Biliyoruz ki, onlara yazı yazdıranlar cevap verme hakkı için onlara yazı yazdırmıyorlar. Bulmaca-bilmece, espri ya da “Bunları Biliyor muydunuz?” köşesinden onlara yer kalırsa eminim onlarda yazacaklar. Bunun yanında “Bu nedir?” diye kırmızı sandalyesinde düşünenlerde var. Tabii ki biz bunlara karşı tüm gizliliğimizi koruyoruz.

“Allah korusun!” arkadaşımızın birisi tekerin altında kalır, birden acil tören alarmı verilir, odalarda teke tek toplantılar olur, saçı olmayan hocamız bize edebiyat nutku çeker, tabii akıl “rehber”imizin bunlardan haberi bile olmaz, ama en büyük korkumuz birisinin yönetmelikte idam cezasını bulması.

Uzun lafın kısası yoldaşlar, artık bir “Mesele”miz var!
                                                                                
                                                                               Allahaısmarladık
                                                          
                                                                                                        Brezhna


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder